Arktik Haftalık Z Raporu (28 Şubat-6 Mart 2022)

Arktik bölgesinden haftalık gelişmeler. Arktik Haftalık Z Raporu‘nda bu hafta neler var?

Norveç Rusya’dan çekilmiyor

Norveç Rusya'dan çekilmiyor

Norveç, Ukrayna-Rusya krizi bağlamında gerçekleşen bütün zor durumlara rağmen Rusya’ya yönelik olan diplomatik kapıları açık tutmaktan geri adım atmadı. Moskova’da bulunan Norveç elçiliğindeki hazırlık düzeyi arttırıldı ancak İskandinav ülkesinin büyükelçiliği ve genel konsoloslukları açık kalmayı sürdürüyor. Bakanlık sözcüsü Siri Svensen, yaptığı açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, Rusya’daki üç istasyonumuzun tümünde bulunan personelin güvenlik durumunu sürekli olarak değerlendiriyor” sözlerine yer verdi. Sınır komşusuna yönelik olan bu tavır bölgedeki dinamikler açısından son derece önemli.

Putin’in Ukrayna’ya karşı giriştiği askeri eylemler, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş gerilimleri tetikledi. Bunun neticesinde pek çok yabancı şirket, temsilcilikler, Moskova ve diğer Rus şehirlerinden çekilme kararı aldılar. Norveç ise, buna karşın, Moskova’daki büyükelçiliğinin yanı sıra Murmansk ve St.Petersburg’daki başkonsolosluklarını da açık tutmayı sürdürüyor. 2014 yılındaki pozisyonuna benzer bir konum alan Norveç yönetimi Rusya’nın tamamen dışlanması ve izole edilmesinin durumu daha da kötüleştireceği inancını taşıyorlar. Dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada “Durumun kötüleşmesi durumunda hazırlığı güçlendirmek için önlemler alındı” ifadeleriyle her şeye hazırlıklı olunduğunun ancak Rusya’dan tamamen çekilmenin düşünülmediğinin altı çizildi.

Rusya’ya karşı sert batı yaptırımlarının getirilmesi, birçok Rus arasında tepkilere yol açtı. Murmansk’taki Norveç Başkonsolosluğu, sosyal medyada “belirli mesajlar” aldıklarını doğruladı. Ancak konsolosluk personelinin güvenliğini göz önünde bulunduran bakanlık, “olası tehditler hakkında yorum yapmak istemediklerinin” altını çizdi. Son günlerde Rus sosyal medyası VK sayfalarında ülke ve konsolosluğu aleyhine birçok yorum yapılmıştı. Örneğin “Murmansk – Stolitsa Arktiki” (Murmansk – Arktik’in Başkenti) adlı bir VK sayfasındaki gönderide, sayfa yöneticileri dolaylı olarak Norveç başkonsolosluğu etrafında gösteriler için çağrıda bulundular. Birkaç kullanıcı gönderiye sert yorumlar yapmaktan, konsolosluk personeline karşı eylem çağrıları yapmaktan geri durmadı. Bölge Valisi Andrey Çibis’in VK sayfasındaki bir gönderide, bir kullanıcı bölge liderinden başkonsolosluğa karşı planlandığı iddia edilen gösteriler hakkında yorum yapmasını istedi. Gönderiye Çibis tarafından herhangi bir yanıt verilmedi. Yani temsilcilikler için gerginlik sürmeye devam ediyor ancak komşusu Kremlin’i yalnız bırakmaya gönüllü değil.

Tarih: 03.03.2022

Kaynak: https://thebarentsobserver.com/en/life-and-public/2022/03/norway-keeps-open-diplomatic-doors-russia

Arktik Konseyi toplantıları donduruldu

Arktik Konseyi toplantıları donduruldu

Arktik Konseyi, sekiz üye devletinden yedisinin savaşı kınaması sebebiyle eylemlerinde duraklamaya gitmeye karar verdi. Arktik Konseyi, bölgedeki siyasetin silahların gölgesinde olmaması ve sürekli bir diyalog kanalını katılımcılara sağlaması sebebiyle bölge adına son derece önemli bir girişimdir. Arktik bölgesinde yer alan devletler, Arktik’in yerli halkları ve Arktik’in diğer sakinleri arasında Arktik’te pek çok konuda iş birliği, koordinasyon ve etkileşimi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Aldığı kararlar ve uygulamalar bağlamında karar verici değil, kararların şekillendiği bir uluslarötesi forum olma özelliği göstermektedir. Bu da bölgede diyalogun yerleşmesi ve kurumsallaşması açısından son derece mühimdir. 25 yıldır aralıksız devam eden çalışmaların duraklaması bölge için son derece endişe verici ve üzücüdür. Yapılan açıklamalara göre üye devletlerin hiçbiri, iki yıllık dönem için Moskova’nın başkanlığını yaptığı Arktik Konseyi’ndeki toplantılara katılmak amacıyla Rusya’ya seyahat etmeyecekler. Arktik Konseyi’ndeki sekiz üye ülkeden yedisinin ortak açıklaması şu şekildedir; “Uluslararası hukuka dayanan egemenlik ve toprak bütünlüğünün temel ilkeleri, Rusya’nın şu anda başkanlığını yaptığı bir forum olan Arktik Konseyi’nin çalışmalarını uzun süredir desteklemiştir. Rusya’nın bu ilkeleri açıkça ihlal etmesi ışığında, temsilcilerimiz Arktik Konseyi toplantıları için Rusya’ya seyahat etmeyecektirler.”

Arktik işbirliği kartlarını temelden değiştiren bildiri 3 Mart 2022 Perşembe günü öğleden sonra yayınlandı ve Kanada, Danimarka (Grönland ile), Finlandiya, İzlanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından imzalandı. Yedi ülkenin Rusya’ya karşı aldığı net tavır bildiride kendisine “Rusya’nın Ukrayna’yı sebepsiz yere işgalini kınıyorlar ve Rusya’nın eylemlerinin Arktik de dahil olmak üzere uluslararası işbirliğine yönelik ciddi engellere dikkat çekiyorlar” şeklinde yer buluyor. Devletler, ayrıca, Arktik Konseyi’nin önemli çalışmalarına devam etmelerine izin verebilecek gerekli usullerin acil olarak değerlendirilmesi için Konsey’in ve yardımcı organlarının tüm toplantılarına katılımı geçici olarak durdurduklarını da ekliyorlar.

Her üye ülkenin işbirliğinden sorumlu üst düzey diplomatları olan Kıdemli Arktik Yetkilileri ile bir sonraki yönetim ve genel kurul toplantısının Mayıs ayı sonlarında Arkhangelsk’te gerçekleşmesi gerekiyordu. Ayrıca, Nisan ortasında St. Petersburg’da düzenlenen yüksek profilli Arktik Diyalog Bölgesi konferansına diğer üye devletlerden resmi katılım sağlanamayacak. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 2021-2023 yılları için geçen baharda Reykjavik’teki Bakanlar toplantısında Konsey başkanlığını devraldı. Norveç, dönüşümlü başkanlıkta liderliği 2023 yılında devralacak.

Norveç Kıdemli Arktik Yetkilisi (SAO) Morten Høglund, Barents Observer’a sonuçların uzun vadede belirsiz olduğunu söylüyor. Høglund, “Uzun vadeli sonuçlar ve bunun Arktik Konseyi’nin Norveç liderliğini nasıl etkileyeceği hakkında daha fazla şey söylemek için henüz çok erken” dedi. Kıdemli Arktik Yetkilileri ile Aralık ayında kuzey Rusya’daki Salekhard’da yaptığı son genel kurul toplantısında, organın 10 yıllık stratejik planı gündemdeydi. İklim değişikliği, gençlerin katılımı ve Arktik sakinlerinin karşılaştığı sağlık sorunları ile deniz çevresinin korunmasına yönelik çabalar tartışılmıştı.

1996 yılında kurulan Arktik Konseyi, Kuzey Kutup Bölgesi’nde işbirliğini artıran önemli bir kilometre taşı olarak kabul edildi. Ottawa Deklarasyonu, sekiz Arktik Devletinin, Arktik Devletleri arasında işbirliği, koordinasyon ve etkileşimi teşvik etmek için araçlar sağlamak amacıyla kurulmuş olan forumun bugün gelinen noktada nasıl hareket edeceği ise belirsizliğini koruyor. Forum için, en başından beri, bölgelerde yaşayan yerli halkların tam katılımı bir mihenk taşı olmuştur. Bölgesel tüm dinamiklerin kendilerini duyurma ve ifade etme imkanı buldukları forum ilişkiler açısından çok önemli. Konsey’de altı yerli topluluk daimi katılımcı statüsüne sahiptir. Çeşitli hükümetler arası ve sivil toplum kuruluşlarının gözlemci statüleri vardır, bunların arasında Uluslararası Doğayı Koruma Birliği ve Doğa Arktik Dünya Yaban Hayatı Fonu programı vardır. Ayrıca, Kuzey Kutbu dışındaki 13 devlete Konsey’e gözlemci statüsü verilmiştir. Türkiye’nin gözlemci üyelik statüsü ise henüz onaylanmamıştır. Son birkaç yılda Rusya ve Batı arasında artan jeopolitik gerilimlerle birlikte, Arktik’teki işbirliği, istikrarı ve uluslararası temasları sürdürmek için düşük çatışmaların ve ortak küresel çıkarların olduğu bir alan olarak vurgulandı. Bugün itibariyle, Arktik işbirliğinin geleceği de tehlikede görünüyor.

Tarih: 03.03.2022

Kaynak: https://www.rcinet.ca/eye-on-the-arctic/2022/03/03/arctic-council-in-pause-mode-as-seven-of-eight-member-states-condemn-war/

Rusya ve ABD arasında Finlandiya’nın pozisyonu

Rusya ve ABD arasında Finlandiya’nın pozisyonu

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin (SDP), Salı gecesi parti liderleriyle yaptığı görüşmenin ardından gündemdeki gelişmelere ilişkin yorumlarda bulundu. Başbakan, Finlandiya’nın NATO askeri ittifakına tam üye olmak için başvuruda bulunup bulunmama konusunda acele etmeyeceğini söyledi. Askeri ittifaka katılma konusundaki karar kamuoyu yoklamaları veya vatandaş inisiyatifleri ile alınmayacak ve kesin bir karara varılması zaman alacak olsa da, ülkenin askeri bütçesinin artırılmasına ilişkin bir karar daha alınmış gibi görünüyor. Marin yaptığı açıklamada “Parti liderleri, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra dış politika ortamının önemli ölçüde değiştiği konusunda hemfikir. Avrupa savaşta. Bunu kabul etmeliyiz” açıklamalarıyla Finlandiya’nın konuyu nasıl ele aldığını açıklığa kavuşturdu.

Marin, Salı akşamı toplantı öncesi ve sonrasında yaptığı açıklamalarda, ülkenin dış ve güvenlik politikalarının hükümet tarafından tavsiye edilen cumhurbaşkanı tarafından yönlendirildiğini ve bu tür kararların nihayetinde parlamento tarafından alındığını belirtti. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik devam eden ölümcül saldırısının yanı sıra diğer gelişmelerin ardından, Finlandiya’da milletvekilleri de dahil olmak üzere NATO’ya katılma konusunda bir fikir değişikliği yaşandığı aşikar. Ancak Marin, kendisinin veya Sosyal Demokratların bu konuda resmi bir duruşu olup olmadığına bakılmaksızın gönüllü olmak istemedi. Toplantıdan sonra Marin, “Böyle önemli bir sorunun kapsamlı bir şekilde ele alınması gerekiyor” sözleriyle sürecin beklenilenden daha uzun olacağını ima etti. “Karar, güvenlik ortamı büyük ölçüde değişirse Finlandiya’nın NATO üyeliği hakkındaki fikrini değiştirebileceği anlamına geliyor. Bu oldu. Ancak konu yine de dikkatle ele alınmalı, kararları bir kamuoyu yoklamasına dayandırmayacağız” sözleri de bu yorumu doğrulayan ifadelerdi. Pazartesi günü Başbakan Finlandiya’nın Ukrayna’ya silah göndereceğini duyurmuştu. Finlandiya açısından eşi benzeri görülmemiş karar, bir kabine önerisine dayanarak Başkan Sauli Niinistö tarafından imzalandı.

Parti başkanları ise konuya ilişkin farklı yorumlarda bulundular. Eğitim Bakanı ve Sol İttifak partisi başkanı Li Andersson, Marin’in tutumunu yineledi, ancak partisinin NATO üyeliğini reddetmediğini de sözlerine ekledi. Andersson “Bu, bir sonraki parlamento seçimlerinde kesinlikle önemli bir konu olacak. Bunlar Finlandiya’nın dış ve güvenlik politikasıyla ilgili önemli kararlar. Karar alıcılar olarak, özellikle savaşın ne getireceğini bilmediğimizde, aceleci kararlar vermemek bizim sorumluluğumuzdur” sözleriyle partisinin duruşunu dile getirdi.

Ulusal Koalisyon partisi bir süredir NATO’ya katılmayı savunuyor. Muhalefet partisinin meclis başkanı Kai Mykkänen, Finlandiya’nın güvenliğinin yeni çözümler talep ettiğini ve Finlandiya’nın savunma teçhizatı tedarikini de hızlandırması gerektiğini söyledi.

İsveç Halk Partisi (Finlandiya’da bulunan bir siyasi parti) NATO’ya katılma fikrini destekledi, ancak şimdi partinin başkanı Adalet Bakanı Anna-Maja Henriksson, ülkenin güvenliğini en iyi koruyan bir karara varılması gerektiğini söyledi. Fin partisinin şu anki başkanı Milletvekili Riikka Purra, devam eden krize rağmen NATO üyeliğine ilişkin kararın dikkatli bir şekilde alınması gerektiğini söyledi.

Bu arada Purra’nın selefi ve şu anki parlamentonun Dış İlişkiler Komitesi başkanı Jussi Halla-aho, Salı günü Twitter’da NATO, BM ve Avrupa Komisyonu’nu Ukrayna’yı savunmak için askeri harekat başlatmaya çağırarak konuyu daha farklı bir açıdan ele aldı. “Lütfen, Avrupa’nın ortasında yeni bir Grozni ve Halep olmadan Rus kalabalığını durdurun! İmkanlarınız var. Hukuki ve manevi hakkınız var” diye tweet atılan tweet gündeme dair önemli bir not olarak kayıtlara geçti. Başbakan Marin, açıklamayı sert olarak nitelendirerek Halla-aho’nun açıklamalarını hoş karşılamadığını belirtti.

Marin gazetecilere verdiği demeçte, parti liderlerinin Finlandiya’nın savunmasını da tartıştığını söyledi ve Finlandiya’nın savunması, iç güvenliği ve kendi kendine yeterlilik için yapılan harcamaların artırılması gerektiğinin açık olduğunu belirtti. Rusya’nın Avrupa’ya saldırmasından sonra ekonomi dahil birçok şeyin değiştiğini de sözlerine ekledi. “Önümüzdeki kış uygun fiyatlarla ısınmaya ve yiyeceğe erişimimiz olduğundan emin olmalıyız. Sıradan insanların yaşamları rahatsız edilmeden devam edebilmeli” dedi ve en geç gelecek yıla kadar ek bütçede daha fazla savunma harcaması sözü verdi. Çarşamba sabahı hükümet kaynaklarına atıfta bulunan Yle, bakanların yakında Savunma Kuvvetleri bütçesinin artırılmasını tartışacaklarını bildirdi.

Muhalefetteki Hristiyan Demokratların lideri Sari Essayah, partilerin durumu incelemesini beklediğini söyledi. Essayah, askeri ittifaka katılma olasılığı hakkında şu ya da bu şekilde doğrudan bir görüş belirtmedi ve kararın, konuyla ilgili referandum yapılması çağrısında bulunan bir vatandaş inisiyatifiyle ilgilenildikten sonra alınması gerektiğini söyledi.

Bütün bunlarla birlikye Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ABD’ye bölge açısından önemli bir ziyarette bulundu. Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Cuma günü Washington DC’ye yaptığı ve ABD’li mevkidaşı Joe Biden ve ABD siyaset ve güvenlik liderliğindeki diğer bazı üst düzey isimlerle bir araya geldiği bir ziyaret sırasında ABD ile bağları güçlendirmeyi kabul etti. Finlandiya görüşmeyi Niinistö’nün ofisinin hafta başında Beyaz Saray’a ulaşmasıyla başlatmıştı. İki devlet başkanı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yanı sıra savaşın Avrupa ve Finlandiya güvenlik düzenlemeleri üzerindeki etkisini ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri görüştü.

Toplantıdan önce kısa bir fotoğraf çekiminde Biden, Finlandiya’nın Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına ve küresel barışa yönelik bir saldırı olarak adlandırdığı şeye “birleşik trans-Atlantik yanıtında” “güçlü bir savunma ortağı” olduğunu söyledi. Niinistö ile “bir süredir” düzenli temas halinde olduğunu da sözlerine ekledi. ABD Başkanı, “Finlandiya, ABD için hayati bir ortak ve aynı zamanda NATO için güçlü bir savunma ortağıdır” dedi. Buna karşılık Niinistö, dünyanın “çok zor zamanlar” yaşadığını belirtti. Niinistö ABD Başkanına “Gösterdiğiniz liderlik için de size teşekkür etmek istiyorum. Buna şimdi ihtiyacımız var” dedi.

Başka bir değiş tokuşta Biden, Başkanlık selefi Barack Obama tarafından yapılan yorumlara atıfta bulundu. Biden, “Başkan Obama, her şeyi İskandinav ülkelerine bırakırsak sorun olmayacağını, her şeyin iyi olacağını söylerdi” dedi. Bu yorumu “Genellikle savaş başlatmayız,” diye yanıtladı Niinistö. Ziyaretin ardından Finlandiya basınına konuşan Niinistö, kendisinin ve Biden’ın Finlandiya-ABD güvenlik işbirliğini derinleştirmeyi görüştüklerini söyledi. Niinistö’ye göre bu işbirliği daha geniş bir İskandinav boyutu alabilir. Bu yorumun sebebi Biden’ın toplantı sırasında İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’u aramayı önermesi ve Başbakan Andersson’un iki cumhurbaşkanı tarafından gerçekten aranmasıydı. Andersson Cumartesi günü Finlandiya’yı ziyaret ederken, Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen de Pazartesi günü Washington DC’ye gidiyor.

Niinistö, Finlandiya ile ABD arasındaki derinleştirilmiş işbirliğinin NATO üyeliğinden ziyade somut savunma önlemleriyle ilgili olduğunu söyledi. Niinistö’ye göre Biden, iki cumhurbaşkanının ‘iyi bir anlayışa’ sahip olduğunu söyledi. Cuma günü erken saatlerde gönderilen bir tweet’te ABD Başkanı Niinistö ile görüşmeyi dört gözle beklediğini belirtmiş Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ise “duyguların karşılıklı olduğunu” söylemişti. Biden’ın Niinistö’ye ev sahipliği yapması, özellikle de ABD Başkanı Rusya’nın saldırısından bu yana başka hiçbir devlet başkanıyla görüşmediği için, Finlandiya’da geniş ölçüde Amerikan desteğinin bir işareti olarak yorumlandı. Biden, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşıyla ilgili son gelişmeleri ve Avrupa güvenliğinin nasıl güçlendirileceğini tartışacağız” dedi.

Toplantı öncesinde Finlandiya’da NATO’ya katılmak için olası bir başvuru hakkında yoğun spekülasyonlar yapıldı. Kamuoyu, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından, Yle anketinin NATO üyeliğine yüzde 53 destek verdiğini kaydetmesiyle Finlandiya kamuoyunun NATO’dan yana dümen kırdığı anlaşılıyor. Ayrıca Niinistö, Rusya’nın Finlandiya’nın ABD ile daha yakın savunma ilişkilerine yanıt vereceğine inanmadığını da sözlerine ekledi. Yani Finlandiya Ukrayna’nın başına gelenlerin kendilerinin tecrübe etmeyeceğinden emin.

Tarih: 05.03.2022

Kaynak: https://yle.fi/news/3-12345177


Bir önceki haftanın gelişmeleri için: Arktik Haftalık Z Raporu (21-27 Şubat 2022)