Arktik Haftalık Z Raporu (14-20 Şubat 2022)

Arktik bölgesinden haftalık gelişmeler. Arktik Haftalık Z Raporu‘nda bu hafta neler var?

Rusya Arktik bölgesinde Norveç sınırı yakınlarında tatbikat yaptı

Rusya Arktik bölgesinde Norveç sınırı yakınlarında tatbikat yaptı

ABD’nin Alaska’da konuşlanmış ordu birimleri büyük ölçekli muharebe operasyonlarına odaklanılacak soğuk hava eğitimi tatbikatlarının başlatılacağını duyurdu. Tatbikatların önceliğinin Arktik ortamında konuşlandırma operasyonları için eğitim verilmesi ve prosedürlerin geliştirmesi olacağı da yapılan duyuruda kendisine yer buldu. Yapılan duyurularda Pasifik Müşterek Çokuluslu Hazırlık Merkezi 22-02 (JPMRC 22-02) kapsamında gerçekleştirilecek olan tatbikatlar büyük ölçüde İç Alaska’da Fairbanks’in güneydoğusunda icra edilecekler, bölgedeki dengeler açısından önemli olacak olan tatbikatlar bölge siyasetine dair önemli ip uçlarını içinde barındıracaklar.

ABD Alaska Ordusu Komutanı Tümgeneral Brian Eifler yapmış olduğu basın toplantısında mühim açıklamalarda bulundu. Verilen demeçte “Bu tatbikatlar, Arktik eğitimimizin etkinliğini ve Arktik ortamında eşdüzeyde bir tehditle yüzleşme yeteneğimizi göstermektedir. Askerlerimiz, Alaska’nın şiddetli kışında kısa sürede konuşlanmak ve etkin bir şekilde çalışmak üzere eğitilmiş durumdadır” sözleriyle ABD’nin Arktik bölgesi içerisinde kendisine ait bölgedeki askeri hazırlıklarının yeterli seviyede olduğunu iddia etti. Tatbikatlar, tugay büyüklüğünde bir kuvvet ekibini hızla konuşlandırma yeteneğini göstermek için tasarlandı. Tatbikat, asıl olarak, 1. Vurucu Tugay Muharebe Timi ve 25. Piyade Tümeni’nin soğuk hava eğitim hazırlıkları ve yetenekleri, mevcut ekipmanların soğuk hava şartları altındaki gösterdiği performansı gözler önüne serecektir. Buna ek olarak ihtiyaçların neler olduğunun belirlenmesi hususunda da ABD’ye önemli bilgiler sağlayacaktır. 1. Vurucu Tugay Muharebe Ekibi, Alaska, Fort Wainwright’ta konuşlanmış durumdadır ve Arktik Vurucu Tugay Muharebe Ekibi olarak tanımlanır. İsmiyle müsemma bu tugayın gerçekleştireceği tatbikat, ilgili birimlerin ve destek teşkilatlarının konuşlanma süreçlerini ve aşırı soğuk hava operasyonları için kuvvetleri hızla hazırlama ve konuşlandırma konusundaki kolektif yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamakta. Genel Arktik siyaseti ve askeri politikaları içerisinde rakiplerle olduğu kadar doğa şartlarıyla mücadele etmek de yer aldığından, birliklerin koordinasyonu ve öngörülemez durumlarda acil müdahale yeteneklerinin arttırılması tüm kıyıdaş ülkeler için son derece önemlidir. ABD’nin bölgede oynamak istediği rol gereğince askeri konuşlanmasını büyütmek ve yeni kabiliyetler kazanmak isteği son derece doğaldır. Son dönemde Arktik bölgesine yönelik olarak birbiri ardına yayınlamış olduğu strateji belgelerinde ABD’nin bu isteği açıkça belirtilmiştir, bu tatbikat ve daha fazlası ABD’nin genel Arktik siyasetine dahil olabilme isteğinin bir ürünüdür. ABD’nin bu amaçla geliştirmiş olduğu yeni strateji, jeopolitik ortamdaki değişikliklerin ve büyük güç mücadelesi içerisinde yaşanan eylemlerin, iklim değişikliğinin etkileri de düşünüldüğünde, Ordunun Arktik bölgesindeki yeteneklerini yeniden inşa etmek için gereken eylemleri yeniden düzenlemeye ihtiyaç olduğunu vurguluyor. ABD Alaska Ordusu’nun sabık Komutanı Tümgeneral Pete Andrysiak, bir basın brifingi sırasında bunu “Arktik stratejisi, küresel olarak birden fazla alana etki edebilen kuvvetleri hızla oluşturabilen ve yansıtabilen, aşırı soğuk havalarda, engebeli ve dağlık koşullarda uzun süreler boyunca savaşmak için yeterince donanıma sahip ve sürdürülebilir bir kuvvet yaratmak için tasarlandı” sözleriyle açıklamıştı. Şu anda ABD Avrupa ve Afrika Ordusu Komutan Yardımcısı olarak görev yapmakta olan Andrysiak, 19 Kasım 2021 tarihinde yapılan bir röportaj sırasında Arktik stratejisinin “ilerleme kaydettiğini” belirtmişti.

Kuzey Komutanlığı bünyesinde bir alt komutanlık olan Alaska Komutanlığı da benzer şekilde Arctic Edge 2022 tatbikatı için hazırlanmakta. İki yılda bir yapılması planlanan tatbikat 28 Şubat’ta başlayacak ve 17 Mart’ta sona erecek. Arctic Edge bu yıl Alaska’da yapılması planlanan en büyük ortak tatbikat olacak. ABD Kuzey Komutanlığı yaptığı basın açıklaması sırasında tatbikatın ABD Ordusunun Pasifik Müşterek Çokuluslu Hazırlık Merkezi ile eşzamanlı veya ardışık olarak gerçekleştirilecek diğerleri gibi hizmete özel diğer tatbikatlarla bağlantılı olduğunu söylüyor. Alaska Kuzey Amerika Havacılık Savunma Komutanlığı Bölgesi, Kuzey Amerika Havacılık Savunma Komutanlığı ve Alaska Komutanlığı Komutanı ABD Hava Kuvvetleri’nden Korgeneral David Krumm, “Arctic Edge gibi Arktik operasyonları ve tatbikatları, anavatanımızı ve çıkarlarımızı savunmak için kullanılan kabiliyetleri göstermektedir” ifadeleriyle meselenin bir anavatan müdafaası olarak ele alındığını belirtti. ABD açısından Arktik bölgesindeki siyasetin anavatanın çıkarlarının korunması bağlamında ele alınmaya başlanması bölge açısından önemli gelişmeler yaşanacağının önemli bir habercisi olarak düşünülebilir.

Tarih: 16.02.2022

Kaynak: https://www.highnorthnews.com/en/us-army-hold-major-winter-exercise-alaska

AB ve Grönland yakınlaşmayı sürdürüyor

AB ve Grönland yakınlaşmayı sürdürüyor

İskandinav Bakanlar Konseyi’ne rapor veren Nordic Innovation tarafından yayınlanmış olan yeni raporda, İskandinavya bölgesinde ve özellikle Grönland genelinde büyük bir hammadde potansiyelinin olduğu belirtildi. Grönland hükümetinde Doğal Kaynaklar Bakanlığını yürüten Naaja Nathanielsen konuyla ilgili bir bilgilendirme toplantısı düzenlemek için Kopenhag’a bir ziyarette bulundu. Dünyanın dört bir yanından gelen otuzdan fazla büyükelçi Grönland’ın sahip olduğu hammadde kaynaklarına yönelik yoğun ilgi gösterdi. Grönland’ın kendi siyaseti açısından Ada’yı konumlandırmak istediği batı dünyasının mevcut politikaları düşünüldüğünde yayınlanan rapor ve büyükelçilerin ziyaretleri daha anlamlı hale gelecektir.

AB başta olmak üzere batı dünyasının genel eğilimi yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi ile açıklanabilmektedir. Ancak bu dönüşüm de kendi ham maddelerine ihtiyaç duymaktadır. İskandinav bölgesi, dünyanın düşük karbon emisyonlu bir toplum haline gelmesi amacı için ihtiyaç duyduğu hammaddelerin sürdürülebilir bir tedarikçisi olma potansiyeline sahip olması sebebiyle çok önemlidir. Çünkü “yeşil dönüşüm” – yani sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarına tamamen geçiş yapmak – çok çeşitli kritik mineral bazlı hammaddeler gerektirmektedir. Güneş panelleri, elektrikli araç pilleri ve mobil teknoloji gibi alanlara dair ürünlerin tamamı belirli metaller ve mineraller ihtiyaç duymaktadır. Bu tür hammaddelere olan talep son yıllarda önemli ölçüde artmıştır ve gelecekte daha da artması beklenmektedir. Bu mineral bazlı hammaddelerin birçoğu, Avrupa endüstrisi ve ekonomisi için önemleri ve tedarik riskleriyle ilişkili olmaları nedeniyle AB tarafından “kritik hammaddeler” olarak belirtilmişlerdir. Bu hammaddelerin çoğu bugün Avrupa dışında üretilmektedir. AB bu kritik hammaddelerdeki tedarik zincirlerinin yendiden düzenlenmesi, incelenmesi ve güvenli şekilde inşa edilebilmesi için geçtiğimiz yıllarda bir “Eylem Planı” hazırlamıştı. Bu plan çerçevesinde yürütülecek olan politikalar ve Arktik bölgesinde AB olarak söz sahibi olma isteği bu devasal örgütü Grönland ile yakınlaşmaya itmişti. O günlerde yaşanılan yakınlaşma ve imzalanan anlaşmalar bugün bahsi geçen raporu değerli kıldığı gibi AB ve Grönland’ın tamamen farklı sebepler ve farklı politikalar neticesinde ortak çıkarlarının oluşması sebebiyle de Grönland hükümetinde Finans, Hammadde, Adalet ve Cinsiyet Eşitliği’nden sorumlu Nathanielsen’in hammaddeler hakkında yaptığı açıklamalara onlarca elçinin kulak vermesine sebep oldu.

Rapor, mineral zenginliği açısından, İskandinavya’nın Kanada, ABD, Brezilya ve Avustralya gibi dünyanın mineral bakımından en zengin bölgeleriyle karşılaştırılabileceğini ve AB tarafından kritik hammadde olarak nitelendirilen tüm ürünlerin o bölgeden tedarik edebileceğini ortaya koyuyor. Grönland hükümeti olan Naalakkersuisut’a göre rapor, hammadde alanındaki İskandinav işbirliğinin nasıl daha da güçlendirilebileceğine dair bir dizi tavsiye de içeriyor. Bu konuya ilişkin olarak geliştirilecek bir İskandinav iş birliği hem İskandinavya için hem de AB için müşterek bir çıkar alanını oluşturabilir. Çünkü İskandinavların, Avrupa’nın ve dünyanın geri kalanının yüksek sürdürülebilirlik, etik ve çevre standartlarıyla üretilmiş kritik ham maddelere erişimini sağlayayabilecek olmayalarıyla beraber; İskandinav ülkeleriyle ve özellikle de Grönland’la doğrudan ilişki geliştiren bir AB, Arktik siyasetinde örgüt olarak bir aktör haline gelebilir. Rapor, devam eden araştırmaların ve ortak bir İskandinav veri tabanının karar vericilerin ve işletmelerin bu alandaki fırsatları görmesini kolaylaştıracağının altını çiziyor. Dolayısıyla İskandinav ülkelerini ve Danimarka toprağı olmasına rağmen geniş özlerklik hakları bulunan Grönland’ın bir araya geldiği toplantılar bölge açısından sürpriz olmaz. Tüm bunlar düşünüldüğünde AB ülkeleri ve kurumsal olarak AB’nin Grönland’la daha kapsamlı ilişkiler geliştirmek için hareket etmesi ve politikalar belirlemesinin öncü adımları bu toplantıyla birlikte atılmaya devam etmiştir denilebilir.

Tarih: 20.02.2022

Kaynak: https://sermitsiaq.ag/30-ambassadoerer-hele-verden-viser-interesse-groenlands-raastoffer

Norveçli bakan Rusya hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Norveçli bakan Rusya hakkında önemli açıklamalarda bulundu

15 Şubat Salı günü, Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt, Oslo Üniversitesi’ndeki öğrencilere güvenlik politikaları hakkında bir konuşma yaptı. Dışişleri Bakanı Huitfeldt, Rusya’nın Norveç denizlerinde büyük tatbikatlar yapacağını duyururken, zorlayıcı diplomasinin Avrupa’ya geri döndüğünü de söyledi. Bakan uluslararası kamuoyunu Rusya’nın uluslararası hukuku ihlallerine ve askeri güç kullanımına karşı uyardı. Ancak Norveç Ekonomik Bölgesi’nde planlanan füze atışları nedeniyle Moskova’ya olan yaklaşım konusunda da dikattli tutumunu sürdürdü. Arktik bölgesinin en önemli ülkelerinden olan Norveç ve Rusya arasındaki ilişkilerde yerini alacak olan konuşma genel Artik siyasetine dair Norveç’in yaklaşımlarını anlayabilme açısından önemli detayları içerisinde barındırıyor.

Dışişleri bakanı konuşmasını Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2007’de Münih Güvenlik Konferansı’na yaptığı bir alıntıyla açtı: “Artık kimse kendini güvende hissetmiyor çünkü kimse uluslararası kamu hukukunun arkasına saklanamaz.” Huitfeldt, Vladimir Putin tarafından yapılmış olan bu konuşmanın ABD’ye ve Batı’nın dış ve savunma politikasına yönelik bir eleştiri olduğunu söylüyor ve ekliyor; “15 yıl sonra Münih’teki güvenlik konferansına gitmeye hazırlanırken Putin ifadesini eleştiriden tehdide çevirdi.” Norveçli bakanın bu ifadelerinin altında Rusya’nın Ukrayna’da sergilemekte olduğu diplomasi metodu yatmakta. Kısa sayılabilecek bir zaman dilimi içerisinde Ukrayna sınırına yakın bölgelerde büyük bir askeri nüfusla tatbikatlar düzenleyerek ateş gücünü Ukrayna üzerinden tüm dünyaya hatırlatan Rusya’nın uyguladığı zorlayıcı diplomasi bütün ülkeleri endişelendirmektedir. Bu konuya ilişkin olarak Norveçli bakanın “Zorlayıcı diplomasi yapma girişimleri – bir ikna aracı olarak askeri güç tehdidi – Avrupa’da geri döndü. Tahmin edebileceğimizden daha hızlı geldi [ve] değerlendirmesi zaman alacak. Ne de olsa milyonlarcamız Avrupa kıtasında barış içinde büyüdük. Aslında bir süredir sinyalleri vardı, şaşırmamalıyız” ifadeleri Oslo’nun konuyu nasıl ele aldığının göstergesidir. Norveç yönetimi Rusya’yı askeri güç gösterisi yaparak Avrupa’yı Moskova’nın politikalarına ikna etmeye çalışan bir güç olarak tanımlamakta ve kendi stratejilerini de bunun üzerine kurmakta.

Dışişleri bakanı, Ukrayna meselesiyle ilgili olarak Norveç’in pozisyonu hakkında hiçbir şüphe bırakmayarak Ukrayna’ya açık bir şekilde destek verdi. Huitfeldt, üniversite öğrencilerine “Uluslararası hukuk ve temel ilişki kuralları üzerinde müzakere etmeyiz” dedi ve Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdikleri desteğin koşulsuz olduğunu da sözlerine ekledi. Bununla beraber Norveç’in NATO ortaklarına olan güçlü bağlılığını yineledi ve ülkesinin Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey’deki askeri eğitimi hızlandıracağını açıkça belirtti. Buna, bu yıl Mart ayında yapılacak olan büyük tatbikat olan “Cold Response” tatbikatlarının dahil olduğunu da söyledi. NATO Norveç ilişkilerine dair “Norveç, NATO’nun Kuzey’deki gözü kulağıdır” ifadesiyle Norveç’in pozisyonunu ve NATO’yu nasıl gördüğünü de açıkladı. Aynı zamanda, Norveç hükümet politikasının Rusya ile ilişkilerde hem caydırıcılık hem de güvence sağlamayı amaçladığını vurguladı. Norveç’in içinde bulunduğu en büyük ikilem böylece bir kez daha dillendirilmiş oldu.

Kalıcı yerleşim metodunun aksine Norveç savunma konsepti, kriz ve savaş durumlarında müttefik kuvvetlerin hızlı tepki vermesine ve Norveç topraklarında müttefik tatbikatlarına dayanmaktadır. Bunun en önemli nedeni Rusya ile olan ilişkilerdeki en önemli amaç ve unsurlardan olan kışkırtıcı olmamak ile beraber caydırıcılığı da korumaktır. Bu yüzden Norveç, on yıllardır ülkesinin en kuzeydeki Finnmark bölgesindeki müttefik askeri tatbikatlarına ve topraklarındaki yabancı üslere kendi kendine kısıtlamalar getirmişti. Tatbikatların bilgileri Rusya’yla paylaşıldığı gibi Rus sınırlarından uzak konumlar özellikle seçilmiş ve tatbikatlar Norveç’te ivedi şekilde konuşlanıp savunma pozisyonu alabilmek üzerine kurgulanmışlardı. Bu konuya ilişkin olarak Huitfeldt, ABD ile yeni savunma anlaşmasının üzerinde durduve bunun Amerikalıların bir kriz durumunda hızlı müttefik takviyeleri sağlayan altyapıya yatırım yapmasına izin verdiğini belirtti. Belirtilen ikilemden çıkış adına Norveç’in bulduğu çözüm kışkırtmadan caydırmak olduğu için NATO ile olan ilişkideki “NATO’nun Kuzey’deki gözü kulağı olma” metaforu Norveç açısından son derece önemli. Norveç’in tehdit görmediği bir konunun NATO tarafından tehdit görülüp buna yönelik askeri yanıt verme çabasına girişmesi, Rusya kadar, Norveç için de endişe kaynağı. Bu sebeple de Norveçli bakan Rusya’nın tehditkar tavrı hakkında uyarılarda bulunurken ihtiyatlı yaklaşımını da korudu.

Huitfeldt’in Oslo’daki konuşması, Başbakan Jonas Gahr Støre’nin Tromsø Üniversitesi’nde yaptığı, Rusya ile giderek artan sorunlu ilişkiler hakkındaki, konuşmasının üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmişken geldi. Støre, Ukrayna’ya ek bir Rus saldırısının Kuzey’de de etkileri olacağının altını çizmişti. Rusya’nın Ukrayna çevresinde yığılmasının ardından kuzeyde de geniş çaplı tatbikatlar yapılıyor. 16 Şubat’ta Kuzey Filosu, 20’den fazla gemiyi içeren tatbikatlar başlattı. Bunların arasında savaş kruvazörü Pyotr Veliky de var. Tatbikatlar öncesinde Rusya, Barents Denizi’nin Norveç kesiminde şimdiye kadarki en geniş çaplı tatbikat alanı uyarılarını yapmıştı.

Norveçli bakan Rusya hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Buna ek olarak 19 Şubat’ta da Pasifik Filosu Kamçatka bölgesinde nükleer tatbikatlar başlattı. Nükleer silah tatbikatı, Ukrayna üzerindeki gerilimlerin arasında gerçekleşmeye başladı ancak bu ilk değil. Nükleer kuvvetler üçlüsünün tatbikatları, Barents Denizi’nden ilk kez fırlatılan seyir füzelerinin tatbikatta önemli bir rol oynadığı Grom-2019’da olduğu gibi, son yıllarda birkaç kez gerçekleşti. Tüm bunlar nedeniyle de Arktik bölgesi içerisinde aynı anda hava-kara-deniz-nükleer-savunma ve saldırı tatbikatları yürüten Rusya’nın yarattığı hissedilen tehdit boyutu en üst düzeye ulaştı. Tüm bunlar sürerken Norveçli bakanın yaptığı tespitler ve Ukrayna krizini Kuzey bağlamında ele alması Norveç’in konuya yönelik yaklaşımını ortaya koydu.

Tarih: 18.02.2022

Kaynak: https://thebarentsobserver.com/en/security/2022/02/coercive-diplomacy-back-europe-says-foreign-minister-huitfeldt-russia-announces-big


Bir önceki haftanın gelişmeleri için: Arktik Haftalık Z Raporu (7-13 Şubat 2022)